Geçtiğimiz
yıl 13 aylık bir sakatlık yaşayan Tottenham’ın 25 yaşındaki Arjantinli oyuncusu
Erik Lamela, The Guardian’a açıklamalarda
bulundu; “Bir daha asla oynayamayacağımdan
korkuyordum ama kardeşimin havuz kazası futbolu perspektif içine koydu.”
Aralık
2016’da bir çağrı geldi ve bu herkesi dehşete düşürecek tarzda olanlardandı; hücum
oyuncusunun küçük kardeşi, Axel, havuz kazası geçirmiş, kafasını çarpmıştı ve
bu ölümcül olabilirdi. Kaza sonucu Axel felçli kaldı. Kardeşi hakkında konuşan
Lamela, “Birkaç ay boyunca hiç
kıpırdayamadı ama şimdi daha iyi ve normal hayatına dönmek için hergün
çalışıyor. Rehabilitasyon sürecine
göre doktorlar tekrar yüreme şansı olduğunu söyledi. Biraz daha sabretmemiz
gerekiyor.”
Kardeşi
ile birbirlerine çok yakın olduklarını ifade eden hücum oyuncusu; “Ne
diyebilirim ki? Axel daha 21 yaşında ve bu zorlu tecrübenin üstesinden gelmesi
için mücadele ediyorum. Bu hayatta neyin önemli olduğunu anlamanızı sağlayan
şeylerden biri. Örneğin, sağlığın futboldan çok daha önemli olduğu fark
etmenizi sağlıyor.” Dedi.
2016
Ekim ayında Liverpool’a karşı oynadıkları İngiltere Lig Kupası maçında
kalçasından sakatlanan Lamela için başta her şey küçük bir sakatlık gibi
görünüyordu fakat yapılan kontroller sonrası ameliyat olması gerektiği ortaya
çıktı ve bu da oyuncuyu yaklaşık olarak 13 ay futboldan uzak tutacaktı.
Başlangıçta durumun çok zor olduğunu belirten yetenekli futbolcu, daha sonra
katlanır olduğunu bunun bir yaşam biçimi haline dönüştüğünü söyledi. “Bu
durum, 2011 yılında 19 yaşında iken River Plate’den Roma’ya transfer olduğumdan
beri başa çıkmayı öğrendiğim bir şey.”
Kendi
sakatlığına ragmen kardeşi Axel’in yanında olması gerektiğini düşünen
Tottenhamlı oyuncu, kendisi gibi Arjantinli olan menajeri Mauricio Pochettino
ile görüşerek ülkesine dönerken, “Futbol
kariyerim var ve sakatlıklar da bunun bir parçası ama söz konusu Axel’di ve çok
daha kötü olabilirdi. Tanrı’ya şükürler olsun bu kazadan sağ kurtuldu ve tedavi
süreci devam ediyor. Olayı duyduğumda korkmuştum. Evimden çok uzaktaydım ve
mükemmel bir adam olan Pochettino Axel’in yanına gitmeme izin verdi.” Dedi.
Lamela,
Londra’ya döndüğünde ailesinden biri olarak gördüğü köpeği Simba’nın ölümü ile
sarsıldı ve üstelik sakatlığı daha iyiye gitmiyordu. Tedavi için İtalya’ya
giden Arjantinli futbolcu, ameliyat olmadan tedavi edilmeyi umut ediyordu fakat
ağrıları sona ermeyince ameliyat olmaya karar verdi. Zararsız gibi görünen bir
sakatlık 25 yaşındaki bir futbolcunun kariyerinin önemli bir bölümünü kaybesine
sebep oldu ve bu O’nun için ilk değildi. Yetenekli oyuncu o günler için; “Benim için çok zor günlerdi. Özellikle
Londra’da olmak. Ailemin geri kalanından ve dostlarımdan çok uzaktaydım ve buraya
futbol oynamak için gelmiştim ama çok istememe ragmen bunu yapamıyordum.”
derken, “Ben futbolsuz yapamayan biriyim
ve oynayamamak inanılmaz derece zordu. Doktorlar tekrar eski seviyeme
geleceğimi söylese de, aklım rahatlamama izin vermiyordu.” dedi.
Yüksek
profilli bir oyuncu olarak geldiği İngiltere’de kendi sakatlığı, kardeşinin
kazası ve köpeğinin ölümü dışında Tottenhamlı oyuncu bir de sosyal medyada yer
alan, uyuşturucu testinin pozitif
çıkması, takımdan ayrılmak istediği gibi söylenti ve iddialar ile karşı
karşıya kaldı. Bunların kendisini güldürdüğünü belirten Lamela, “Bir futbolcu olarak dedikodular duymak
normal ama asıl nokta önemli olan şeye, aileye konsantre olmak. Sakin birisiyim
ve bunu yapabildim; asıl önemli şeylere konsantre olup akılınızda tuttuğunuz
zaman iyi şeyler sizin için gelecektir.”
Lamela’nın
bahsettiği iyi şeyler onun için geldi ve 13 aylık bir sakatlıktan sonra
Leicester City’e karşı ilk kez forma giydiği Premier Ligi maçının 77. dakikasında
oyuna girip, 2 dakika sonra Kane’e assist yaparken, maçtan 3 gün sonra da kız
arkadaşı ile oğlu Tobias’ın doğumunun mutluluğunu yaşadı. Bir yıla sakatlığını,
kardeşisinin kazasını ve ilk çocuğunun doğunu sığdıran Arjantinli oyuncu bu
süre içinde oldukça olgunlaştı. Oğlunun doğumu için, “Hayatımda bu denli bir
mutluluk yaşamadım. Bu tamamiyle eşsiz bir durum ve beni değiştirdi.” derken,
“Kendime ve Tanrı’ya olan inancım çok güçlü ayrıca Katolikliğimden de güç
alıyorum” diye ekledi.
Futbol oynamak için genç yaşta
yaşadığı zorluklardan da bahseden yetenekli futbolcu, “River Plate’de oynamak
için çok uğraşmak zorunda kaldım ve bu bana devam etmek için çok fazla güç
verdi. Ayrıca futbol için 19 yaşında evimden çok uzağa taşındım. Bu çok zor
oldu ama büyümeme de katkı sağladı. Benim mentalitem, kazanmak için oynamaktır.
Kazanmak için sahada her şeyi yapmak zorundasınız.” Dedi.
Londra ekibi ile sözleşmesi 2019
yazında sona erecek olmasına ragmen Arjantinli oyuncu gelecek rakibi dışında
başka bir şey düşünmek istemiyor; “Tottenham’da mutluyum, eğer öyle olmasaydı
ayrılırdım. Kendimi kulübün bir parçası gibi evimde hissediyorum ve sözleşmemin
süresi ile ilgilenmiyorum” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder