16 Şubat 2013 Cumartesi
Drogba'dan Önce Drogba'dan Sonra
Akhisar Belediyespor maçı öncesi Galatasaray için 'Cuma günü ve Şampiyonlar Ligi öncesi Sendromu' söz konusuydu diyebiliriz. Galatasaray bu sezon Cuma günü oynanan 6 maçın 5'inde puan kaybetmiş, ligde alınan 3 mağlubiyet Cuma günü alınmış, Şampiyonlar Ligi öncesi 6 maçın 4'ünde puan kaybı yaşanmıştı.
Tekrar bir Şampiyonlar Ligi maçı öncesi Antalyaspor maçındaki 4-2-3-1'den sonra Fatih Terim 4-3-1-2'li dizilişi tercih etti. Zaman zaman Sneijder'in sol çizgiye geçmesi ile 4-4-2'yi de izledik. Akhisar, arkada Sneijder, önlerinde çift forvetli Galatasaray'a karşı beklerini çok iyi kullanarak bir çok pozisyon buldu. Özellikle Emrah ile Riera'nın kanadı fazlası ile zorlandı ve iyi kapanarak Galatasaray'ı duran toplara ve uzaktan şutlara mahkum etti. Gekas'ın net 2 pozisyonu maçın kader anlarıydı diyebiliriz. Akhisar ne zaman kapanacağını, ne zaman ileri çıkacağını bilerek çok akıllı oynadı. Kendi beklerini de çıkararak Galatasaray'ın iki bekini sürekli zorladı.
Melo'nun yokluğu Galatasaray'ın orta sahadaki agresif, top tutan, oyun kuran, rakibi sindiren oyunundan çok uzak. Yekta'nın bulduğu şansı pek iyi değerlendirdiğini söyleyemeyiz. Kanatlarını kullanamayan, Umut ve Burak gibi aynı tip oyuncular ile ileride top tutamayan Galatasaray, Akhisar'ın agresif futbolu ile birleşince oyun yer yer kilitlendi. Ta ki oyuna Drogba girene kadar. Oyuna girdikten 4 dakika sonra Drogba, Sneijder, Burak üçlüsünün paslaşmasının son durağında Drogba, 2 defans oyuncusu üzerinden muazzam bir kafa vuruşu ile Galatasaray'ı öne geçirdi. 3 dakika sonra da asisti ile Burak farkı 2'ye çıkarttı. Sonradan oyuna girip 7 dakikada 1 gol 1 asist başarısı pek rastladığımız bir şey değil.
Drogba'nın gol ve asisti dışında oyuna girmesi ile bütün takımın doping almışçasına baskı kurması, hareketlenmesi, hırslanması çok daha önemli aslında. Özellikle Burak, Sneijder ve Selçuk'un performansının gözle görülür derecede artması, goller dışında ilk yarıda girilmediği kadar çok net pozisyonlara girilmesi de Drogba'nın kalitesinin kısa bir fragmanı gibiydi. Hani adeta - Bir gol atıp çıkıcam dedi. Maçı Drogba'dan önce Drogba'dan sonra diye ayırabiliriz. Bunlar dışında şu da çok net belli oluyorki Drogba Galatasaray'ı hemen sahiplenmiş. Coşkusu ve sevinci de çok güzeldi.
Büyük ihtimalle kafalar Schalke maçındaydı ama bu özellikle ilk yarıdaki Galatasaray'ın kötü oyununu affettirmiyor. Sistem değişikliği ve uyum konusu ile birlikte geçiş süreci sıkıntılı olacaktır ama ne kadar çabuk atlatılırsa o kadar iyi.
Uğur Meleke'nin söylediği gibi Şampiyonlar Ligi'nde maç öncesi Şampiyonlar Liği müziğine alışkın, duyunca tüyleri diken diken olmayacak oyunculara ihtiyaç var. Sneijder ve özellikle Drogba bu tanıma tam uyan isimler. Schalke maçında Şampiyonlar Ligi müziğini duyunca etkilenmeyeceklerdir belki ama yapabilecekleri ile çoğu kişiyi etkileyecekleri kesin. Şimdiden başladılar bile
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder