21 Şubat 2013 Perşembe

Galatasaray 1 - Schalke 1 | Sistem ve Zemin




Galatasaray - Schalke maçı öncesi Schalke teknik direktörü Jens Keller, 'Galatasaray'ı nasıl yeneceğimizi biliyoruz' tarzında açıklamalarda bulunmuştu. Bu sezon Galatasaray'a karşı belli bir kaç şeyi iyi yaptığınız zaman çok rahat pozisyon bulursunuz ki Schalke bunları özellikle ilk yarı çok iyi yaptı. Aynısını Galatasaray için pek söyleyemeyiz.

Galatasaray'ın 4-4-2 sisteminde Sneijder solda oynayacaksa arkasında da çok iyi bir sol beke ihtiyaç var çünkü Sneijder sol çizgide pek adam kovalayan tarzda bir oyuncu değil. Onu sola mahkum etmek asıl mevkisi olan forvet arkasına nazaran performansını çok net düşürüyor. Zaten maç boyunca sürekli çalışılmış vaziyette o kanada yüklendiler. Riera'da özellikle ilk yarı çok zorlandı o kanatta ve adeta yol oldu. Yani Galatasaray'ın sol kanadında oynayan oyuncuların ikisi de asıl mevkilerinde oynamadı. Hal böyleyken Schalke'ye 'bu kanattan gelin' denmiş gibi oldu. 

Maç başı tehlikeli Schalke atakları sonrası Burak'ın güzel golü gelmişken, Şampiyonlar Ligi'nde Galatasaray'ın 7, Hamit'in direkten dönen 3. şutu kırılma anı oldu. O gol olsa erken yakalanan 2-0 ile baskı arttırılıp, rakibin risk alması ile arkada daha rahat pozisyon bulunabilirdi ama olmadı.

Galatasaray golü en kötü zamanda, tam ilk yarı sona ererken yedi. Ama daha kötü olan şey ise Fatih Terim'in ikinci yarıda Sneijder'i çıkartıp Amrabat'ı oyuna almasıydı. Riera'ya yardım etmesi amacıyla, ikinci yarı Schalke'nin ilk yarıya nispeten o kanadı daha iyi kullanamaması adına belki doğru bir hamle gibi gözüküyor ama top tutan, top yapan, pas atan, çift forveti besleyebilecek en iyi adamın çıkıp yerine aldığı her topu geri oynayan, girer girmez sarı kart gören, etkisiz bir oyuncunun girmesi doğru bir hamle değildi ki zaten ikinci yarı Galatasaray'ın doğru dürüst organize atağı yok. Burak'ın golünde pres yapıp topu kazanan, Hamit'in direkten dönen şutunda gene Drogba'ya pası atan da Sneijder'den başkası değildi. Amrabat'ın girmesi ile belki Schalke atakları azaldı ama Galatasaray topu ileriye taşıyıp pozisyona giremedi.

Riera'nın devşirme bir şekilde sol bek oynadığı malum. Rakibin iyi çizgi oyuncularıyla sürekli beklerin üzerine gitmesi tabii ki çalışılmış bir şey. Buna önlem ve orta sahada daha diri olmak adına 4-4-2'den ziyade orta sahada daha kalabalık ve daha doğru oyuncu yerleşimi daha doğru bir seçim olabilirdi. Schalke kapandığı zaman 5'li orta sahasında kolay top yaptırtmadı. Maçın geneline bakıldığında daha iyi oynayan, daha net atakları olan taraf Schalke. Deplasmanda istediği sonucu da aldılar. Farfan, Bastos gibi çizgi oyuncuları ile tek toplar, üçgenler ve kısa paslar yapa yapa son çizgiye çok rahat indiler. Oyun kontrolü genel itibari ile Schalke'nin elindeydi. 

İki takımında savunması iyi değil. Baskıyı, presi görünce hata yapmaya çok yatkın Schalke takımı. Aynı Galatasaray gibi. Zaten iki golde bariz hatalardan sonra geldi. Dany'i halen çözebilmiş değilim. Bazen muhteşem hamleler yapıyor, bazende inanılmaz basit hataları pahalıya patlıyor. Bir de artık lütfen defanstan oyun kurma işini Dany yapmasın. 1 tane olumlu pası yok neredeyse. 

Sabri'nin iyi niyeti ve hırsından kimsenin şüphesi yok ama büyük maçlarda daha fazlasına ihtiyaç var. Selçuk çok koştu, mücadele etti, asist yaptı. Melo bazı pozisyonlarda çok iyi toplar çaldı ama golde bariz hatası var.  3 rakip arasında topu kaybetmeme mücadelesi verirken yardıma gelen kimse olmaması Hamit'e verilen tepki kadar acımasız. Her zor anda top Hamit'e atılıyor. Takımda risk alabilen bir kaç oyuncudan bir tanesi ama bütün tepki Hamit'e veriliyor.

Maçta bazı oyuncuların ayağı ile atamadığı pası Drogba kafası ile çok rahat attı. Galatasaray için büyük bir nimet. Tecrübesi ve oyun zekası hemen kendisini belli ediyor. Sadece hazırladığı ve indirdiği toplar ile bile maç kazanabilirsiniz. Burak, Drogba'ya çabuk adapte olursa çok rahat gol atar. Schalke'ye de golünü atarak Şampiyonlar Ligi'nde bir sezonda en çok gol atan Türk oyuncu olarak tarihe geçti ama ikinci yarı Drogba'nın kaptığı topta ofsayta düşmesi yakışmadı.

Maç öncesi 'Schalke bitmiş, çok kötüler' haberleri ile ligde kötü olsa da Şampiyonlar Ligi'nde grubu lider bitirmiş, namağlup gelen takımı 3. lig takımına çevirdiler ama sahada görüldüğü üzere Alman takımlarının konsantrasyonu, disiplini ve fiziki gücü üst düzeyde.

Zemin ile ilgili de bir kaç şey söylemek gerek. Bugün Muslera'dan tutun, Hamit'e, Sneijder'e, Drogba'ya kadar bütün takım aşırı zorlandı. Sakatlık çıkmaması sevindirici. Zeminin yeni yapılmış halinin bu olması düşündürücü. Bu sezon böyle gidecek anlaşılan. Galatasaray'ın zemin gibi sisteme de çare bulması gerekiyor. 

İlk maç itibari ile skor, futbol ve zemin istenilen düzeyde değildi. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi'nde ilk 3 maçta özellikle kendi evinde istediği sonuçları alamayıp son 3 maçta deplasman galibiyetleri ile üst tura çıktığı unutulmamalı. Rövanşta aynısını olmasını umut ediyorum. Sonuçta Galatasaray'ın adının olduğu her yerde umut vardır.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Beğen