25 Şubat 2017 Cumartesi

Bir Garip İngiltere Vize Hikayesi

Daha önce dil eğitimi için İngiltere'ye gideceğimden, gelişmeler oldukça blogda paylaşacağımdan bahsetmiştim. Birkaç gün önce İngiltere vizesini aldım ama böyle söylenildiği kadar kolay olmadı tabii ki. 



Özetlemek gerekirse, askerlik sonrası 2 yıl bir holdingde çalıştıktan sonra yaşanan mali sıkıntılar sonrası yollar ayrıldı. Ayrılmadan önce daha iyi bir iş arıyordum ama malumunuz ortam kötü olduğu için pek şanslı değildim. Nispeten ilgimi çeken işlerde de (İnşaat dışında İşletme diplomam da mevcut) İngilizce'nin engel olduğunu fark edince yurt dışında eğitim almaya karar verdim. Zaten İngilizce ile aram iyiydi. Sadece kariyer için değil, hobi ve alışkanlıklar için de önemli bir husus.  

Birçok danışmanlık firması gezdikten sonra biri ile devam etme kararı aldım ve İngiltere/Manchester'da bulunan Kaplan International Colleges'da karar kıldım. Her şeyden önce İngiltere'de eğitim zaten pahalı bir de kur işin içine girince insan iyice zorlanıyor. Manchester'ı seçmemdeki sebeplerden bazıları futbola olan bağlılığım ve büyük bir şehir olması. Ayrıca eğer istersem oraya gittikten sonra okulun diğer şubelerinden birine geçebileceğim (Liverpool, Bournemouth, Londra, Oxford vb) için çok fazla kafaya takmamaya çalışıyorum.

Böylece biraz telaşlı biraz da heyecanlı şekilde vize için gerekli belgelerimi topladım. Daha önce yurt dışı tecrübem yoktu. Her şeyi hazırlayıp kontrol ettikten sonra teslim edip beklemeye başladık. Yaklaşık bütün masrafın %40'ı benim şahsi, kalan %60'lık dilim de sponsor olarak babamın döviz hesabındaydı.

13 gün sonra cevap geldiğinde ufak çaplı bir şok yaşadık. Ret almıştım fakat şokun sebebi ret değildi. Pek tabii ret alma şansım da yüksekti ama sebep olarak babamın döviz hesabında "0" bakiye olduğunu, böyle bir yolculuğu karşılayamayacağımı öne sürerek ret vermişlerdi. Banka ve danışmanla iletişime geçtik, hatta danışmanım 10 yıldır bu işi yaptığını, ilk defa böyle bir şeyle karşılaştığını söyledi ama hiçbir yanlış yoktu. Bir aydan fazla bir süredir hesapta duran ve hiç çekilmeyen meblağı "görmedikleri" için ret yemiştim.




Böyle komik ve saçma bir durum yüzünden ret aldıktan sonra sakin bir kafa ile düşünüp tekrar başvurmaya karar verdik. İngiltere'nin olmama ihtimaline karşın Kanada ya da İrlanda'yı da alternatif olarak düşünüyordum. Bir kez daha belge telaşı başladı. Bu sefer özellikle banka belgelerindeki isim ve meblağları fosforlu kalemle çizip, ataçlarla mumtazam bir dosya hazırladık. 

İki haftalık gergin bekleyiş sonrası birkaç gün önce teslim almaya gittim ve sonuç; vizeyi aldım. :)

Diyeceğim o ki, siz her şeyi doğru yapsanız da belki gözden kaçan, belki de umursamazlık yüzünden bile ret alma şansınız var. "Öğrenci vizesi için genelde ikinci başvuruda vize verilir" klişesi de çok meşhur. Nedenin de önemini vurgulayarak, vize için ilk başta ret alsanız da ısrar etmenizi tavsiye ediyorum :)

Sırada bolca araştırma, bilet alma vb şeyler var. Belirli aralıklar ile bu konu hakkında yazmaya devam edeceğim. Şimdilik deplasmana hazırlık zamanı. :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Beğen