12 Kasım 2011 Cumartesi

3-0




Başlık maçın skoru değil. Her ne kadar 3-0 kaybetmişte olsak, başlığı 3-0 olarak atmamın nedeni 2012 Avrupa Şampiyonası Play-Off ilk maçında Hırvatistan kalesine çekilen şut ve isabet oranı 3'te 0. Evet şaka gibi ama 3'te 0. Hırvatlar ise 15 şutta 8 isabet bulmuşlar. Yani bizden 5 kat daha fazla denemişler ve 8 kat daha isabetli vuruşlar yapmışlar! Aslında bu skor benim için hiç şaşırtıcı değil. Grup elemelerinden beri oynanan kötü futbol, kötü seçimler, kötü form, kötü alışkanlıklar ve daha bir çok kötü durum göz önüne alındığında normal bir sonuç. Her zaman ki komik kadro seçimleri üzerine, bir de komik bir kadro çıktı bu hayati karşılaşmaya. Ne kadar formda olursa olsun bu derece hayati bir maçta milli takımın stoperi Giray olmamalıydı. ilk kez milli takımda forma giymek için yanlış bir maç. Diğer bir ilginç seçim Valencia'da kendini benimseten, adı Chelsea ile anılan Mehmet Topal varken orta sahada Sabri ile başlamak. Her ne kadar Sabri bu rezalet takımda bir şeyler yapmaya çalışan sayılı oyuncudan olsa da, orta sahada iyi verim alınamıyor Sabri'den. Maç öncesi Hiddink, Milli takım teknik heyeti ve oyuncuların demeçleri gol yememe ve iyi konsantre oldukları üzerineydi ama daha maçın başında Hırvatistan ilk atağında golü buldu. O kadar rahat bir gol attılar ki hem de, hiç olmayan motivasyonları da gitti.

Sahada korkak, fizik ve mental açıdan bitmiş ve kafa olarak maça hiç hazır olmayan bir milli takım vardı. Hırvatistan teknik direktörü Bilic, maç öncesi açıklamalarının hemen hemen hepsinde intikam almaya gelmediklerinden bahsetti ama intikam çoktan başlamıştı. Biz yeterince kötüydük belki ama Hırvatistan'ın maça iyi hazırlandığı çok barizdi. Golü yedikten sonra baskı kurmaya çalıştık ama muazzam bir şekilde kapandılar. Maç boyunca hava topu vermediler bize. Top bizdeyken takım olarak geri çekilip bizi çok iyi karşıladılar ve top neredeyse oraya şok pres uygulayarak bize çok komik top kayıpları yaptırdılar. Baskı kurma biçimimizde ilginçti! Top bir kanattan diğer kanada dolaştırıldı durdu. Yan pas geri, pas yan pas geri pas, doldur boşalt yapıp durduk. Bir ara %65lere kadar çıkardık topla oynamayı ama atağımız yoktu. Sanki biz değilde Hırvatlar evinde oynuyormuşçasına rahattılar. Gerçek bir takım olduklarına şüphe yok. Çok da tecrübeliler. 5 yıldır aynı teknik adamla ve aynı oyuncularla oynuyorlar ve gerçekten tecrübeli oyuncuları var. Kısacası bakacak olursak, Olic Münih'te, Rakitic Sevilla'da, Modrid Tottenham'da, Srna ise Shakhtar'da oynuyor. Bizim ise en iyi oyuncu olarak bahsettiğimiz Arda ise daha yeni Madrid'e gitti.

Bilic, maç sonrası çok güzel bir şey söyledi. 'Türkiye bizim gibi çok duygusal bir takım. Eğer 1 gol bulursak Türkiye'nin demoralize olacağını biliyorduk' dedi. Çok da haklıydı. İlk golden sonra yapılmaya çalışan saçma baskı sonuç vermeyince Hırvatistan kazandığı toplarla ataklar geliştirdi. İlk pozisyonda Modric'i zor da olsa engellemeyi başardık ama devam eden pozisyonda Mandzukic
, Volkan ve 2 savunma oyuncumuza rağmen yükselip topu ağlara gönderdi ve durumu 2-0 yaptı. 2-0'dan sonra zaten iyi oynayamayan milli takım, oyun olarak çöktü. İkinci yarıya Gökhan Töre değişikliği ile başladık ama Hırvatistan'ın oyunu ve motivasyonun da değişiklik yoktu. Öyle ki utanç verici bir üçüncü gol yedik. Sağ kanatta kazandıkları duran toptan gelen topu içeride bomboş kalan Corluka ile buluşturdular ve 3-0 öne geçtiler. Golü atan Corluka'yı marke etmeye çalışan da Burak Yılmaz'dı! 2-0'dan sonra oyun olarak çöken milli takım, 3-0'dan sonra kafa olarakda bitti. 3-0'dan sonra belli aralıklar ile Hiddink ve yönetim istifaya çağrıldı, Abdullah Avcı diye tezahürat yapıldı. Üstüne bir pozisyonda Modric'in şutunu kurtaran Volkan tribünlerce alkışlanınca ve Volkan'da buna reaksiyon gösterince iyice bozuldu moraller. Alkışlananın Volkan değilde, Modric olduğunu düşünüyorum. Çünkü, bazı pozisyonlardan sonra Hırvatlar alkışlanıyordu. Ama Volkan reaksiyon gösterince, küfredip o da alkışlayınca taraftar tahrik oldu ve maç sonuna kadar top ne zaman Volkan'a gelse ıslıklandı. Volkan'ın reaksiyon göstermemesi gerekiyordu ama skor ve oyundan sonra normal ama ne olursa olsun ıslıklamak kötü. Maç öncesi çok duygusalız, gol yiyince ya da golümüz gecikince hemen demoralize oluyoruz tarzında açıklamalar yapılmıştı. Hastalığımıza teşhis koyulmuştu bir nevi ama tedavi yapılamadı gene. Maçtan o kadar koptuk ki, Arda Hırvatistan'a gitmemek için sınırda olduğunu bile bile sarı kart gördü. 4 gün sonraki deplasmanda Sabri, Hakan Balta, Arda ve Emre olmayacak. Olsalar da bir şey değişmez gerçi. Hiddink maç sonu şampiyonaya gitmemiz imkansız gibi diye açıklama yaptı ama iyimser konuştu.

Son dönemde Milli takımlar bazında başarılı olan, iyi oynayan ekiplere bakıldığı zaman hepsinde ortak özellikler belli aslında. İyi bir hoca, gerçek bir oyun kimliği, disiplin ve alt yapıya önem verip jenerasyon oluşturmak. Bunun en güzel örneğini Almanya yaptı. Hırvatistan, Almanya kadar olmasa da, 5 senedir aynı hoca ile devam ediyor, tecrübeliler ve bir tarzları var. Takım oyunu oynayabiliyorlar. Bizim gibi her maç bir kahraman beklemek zorunda değiller. Biz her gidemediğimiz her etkinlikten sonra hoca değiştiriyoruz. Sürekli bahsediyoruz ama bir jenerasyon çıkaramıyoruz. Alttan oyuncu gelmiyor. En son jenerasyon olarak bahsedebileceğimiz takım, 2000lerde hem Türkiye'de hem de Avrupa'da muhteşem başarılar gerçekleştiren Galatasaray kadrosu idi. O kadro 2-3 oyuncu değişikliği ile 2002 Dünya Kupası'nda da çok iyi işler yaptı. 2008'de de iyi işler yaptık ve ne ilginçtir ki Milli Takım'ın başında 2000 jenerasyonunun mimarı olan Fatih Terim vardı. Şimdilerde Fatih Terim'in aldığı ücreti konuşanları, Hiddink'in aldığı ücreti konuşurken göremiyoruz pek.

Bu 0 moral ve eksiklere bakıldığında bırakın şampiyonaya gitmek, gene farklı bir skorla mağlup olmak içten bile değil. Özellikle 3-0'ın verdiği rahatlık ve taraftarınında desteği ile Hırvatistan güle oynaya şampiyonaya gider. Biz ise gene kaosa sürükleniriz. Üstelik pimi çekilen ama halen patlamayan bir soruşturma var. O da mutlaka bu yangını körükleyecektir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Beğen