2 Şubat 2012 Perşembe

Galatasaray 1 - Antalyaspor 1 | Sessizlik







Medya tarafından bilinçli-bilinçsiz yönetim içi çatışmalarıydı, transferiydi, Mehmet Ali Aydınlar'ın istifasıydı derken Antalyaspor maçının önemi son dönemde alınan puan kayıplarından sonra daha da arttı. Maç öncesi sürpriz Necati transferi ile biraz kızgın, biraz şaşkın özellikle Baros sakatlandıktan beri çıktığımız tek forvetli sistem ile sahadaydık. Sağ bekte Sabri'nin yerine Ujfalusi, göbekte Gökhan Zan, sol kanatta Riera, sağda Emre, gezgin bir Engin ve tek forvet Elmander şeklinde çıktık. Sistemden ve oynayanlar önemli değildi açıkcası, bu maçtan 3 puan almamış şarttı. Yoğun kar yağışı ile birlikte hareketli bir maç başladı. Özellikle Riera'nın biraz kıpırdaması sonucu sol kanattan gelişen ataklarda Emre'nin sağ çaprazdan sol ayağı ile vurduğu plaseyi Ömer güzel çeldi. Ardından gene soldan Riera'nın ortasında Selçuk kafa vuruşunda çerçeveyi bulamadı. Riera ile uyum sorunu bariz olan Hakan Balta, Engin'in de ofsaytı bozması ile kanadından verdiği pozisyonda, Mehmet'in pasında Gökhan Zan'da ağır kalınca Emrah boş kaleye yolladı topu ve Antalyaspor'u 1-0 öne geçirdi. Golü yedikten sonra Fatih Terim'in çıkın! emrini alan futbolcular riski de alıp yüklendi ve akabinde kazanılan penaltıyı Melo ile değerlendirdik ve maça denge geldi. Penaltıyı orta hakem İlker Meral'in değil de, yan hakem Volkan Narinç'in vermiş olması önemli bir detay.


İlk yarı 1-1 sona erdikten sonra ikinci yarıda da etkili olamayınca Fatih Terim iki oyuncu ile birlikte sistemi de değiştirerek 4-4-2'ye döndü. Bu dakikadan sonra, her ne kadar fazla pozisyon versek de daha etkili geldik. Baros sakatlandıktan sonra ciddi anlamda bocaladık. Özellikle oyunu ileriye yıkma ve gol atma konusunda  Baros çok önemli bizim için. Tabii 4-4-2 sistemi için de. Baros girdikten sonra hakem saçmalamaya başladı. Önce hava topu mücadelesinde Ali Turan'ın, Baros'un boynuna sarıldığı pozisyonda Baros'un faul yaptığına karar verdi. Bu karar çok sinirlenen Baros, hakeme aşırı tepki gösterdi. Akabinde Engin'in pası ile sağ çaprazdan ceza sahasına giren Selçuk'un düşürüldüğü pozisyona penaltı beklentisi içinde olan Baros, biraz önceki pozisyonunda etkisi ile hakeme ne dedi bilinmez ama kırmızı kartı gördü. Tam sistem 4-4-2 oldu, baskıyı kurduk diyorduk ki, 10 kişi kaldık. 10 kişi kalmamıza rağmen ataklar devam etti, önce Emre'nin şutu defanstan, sonra da Elmander'in kafa vuruşu direkten döndü. Risk alan Fatih Terim, Engin'i çıkartıp Sercan'ı oyuna aldı. Sağdan Sabri'nin ortasında defans oyuncusunun eline çarpan topta, yan hakem devam dedi ve maç sona erdi. 








Antalyaspor çok iyi oynamadan, haddinden fazla agresif oynayarak, hızlı toplarla etkili olmaya çalıştı ama bu pozsiyonlarda maçın en iyi oyuncusu Semih Kaya hatasız oynayınca öne geçemediler. İçeride oynadığımız pozisyonlarda puan kaybetmememiz gerekiyor çünkü takımın oyununa ve formuna baktığımız zaman deplasmanda maç kazanabilmemiz zorlaştı. Eboue'nin Afrika Kupası'na gitmesi takımı çok etkiledi. Sol kanat zaten sorunluydu, Emre'nin devre sonuna doğru yükselen formu ile canlandı. Sağ kanatta Sabri'nin sakatlıktan sonraki kötü formu, Kazım'ın satılması ve Emre'nin sağ kanatta, sol kanattaki gibi etkili olamaması işleri düğümlüyor. Eboue olmayınca Ujfalusi'yi sağ beke koyuyorsunuz göbek aksıyor, göbekte oynatıyorsunz sağ bek aksıyor. Transfer döneminde hep yaratıcı, oyun açan, skoru değiştirebilecek bir oyuncu bekledik ama olmadı. Maçta özellikle ikinci yarı takım aşırı sinirliydi. Melo başta olmak üzere kaybedilen puanlar, gol ihtiyacı derken sinir ve agresiflik futbolun önüne geçti bizde. 1-2 iyi maç çıkaran Hakan Balta son maçlarda gene aşırı formsuz. Semih Kaya ve Ujfalusi gene iyi oynadılar. Ujfalusi tecrübeli bir oyuncu ama 90 dakika bekte git-gel yapmasını bekleyemezsiniz. Engin çok koştu ama bal yapmayan arı halen. Genede iyiydi. Riera ilk yarıda biraz parladı sonra gene söndü. Orta alanda özellikle Melo, Selçuk ve Engin üçlüsünün pas hataları zaten zor ileri çıkan takımı olumsuz etkiliyor. Elmander'i iyi besleyemiyoruz. Elmander tek forvet değil de, ikili forvet sistemine yatkın bir oyuncu. Zaten Baros ile oynadıkları zaman çok etkili oldular. Kanatlar arızalı, orta saha su kaynatmış durumda. Yani sahadaki orkestranın bir şefi yok. Ve bunlara çözüm olarak Necati ile transferi kapattık. Takımda eksik olan bu yaratıcı oyuncu eksikliği gittikçe büyüyen bir sorun. Necati transferi ile tekrar 4-4-2'ye dönüş yanı sıra Eboue'nin de dönüşünü bekliyorum.


Durum 0-0 devam ederken Selçuk'a ceza sahası içinde uçan Antalyalı futbolcunun hareketine devam diyen İlker Meral, penaltı pozisyonunda yardımcısının ısrarları ile penaltıyı çaldı yoksa çalacağı yoktu. 1-1 devam ederken Sabri'nin ortasında eliyle müdahale eden Antalyalı için yan hakeme uydu gene, çünkü kararı devam yönündeydi. Bize gösterdiği tutumu, Antalyaspor'a göstermedi. Baros'un kırmızı kartında ne dedi bilemeyiz ama neden dediği önemli. Ömer konusu var ki evlere şenlik. Her Antalyaspor - Galatasaray maçı olduğu gibi, bu maçta da başroldeydi. İyi maç çıkardı gene. Şovun da yaptı. Lig'in tecrübeli isimlerinden birisi. Bu kadar zaman oynamasına rağmen her maç bu terbiyesizliklere devam ediyor, birisi de çıkıp tek laf etmiyor. Çirkefler takımı kursam, kaptanlık bandını vereceğim isim olur. 


Baros'u çok severim. Gerçek bir golcü, gol atmayı bilen birisi. Ama son yıllarda sakatlıkları yetmezmiş gibi bir de kırmızı kart görme durumu artık fazla can sıkıyor. Tam iyileşti 4-4-2'ye döneceğiz derken bu seferde kırmızı kart gördü ve 2 hafta ceza alacak. Ujfalusi'de gereksiz itiraz edip sarı kart görmeye başladı son dönemde. Melo penaltı atmadan önce Deniz ile Emander'in de itişmeleri var. Fatih Terim, maç başlığı için yazdığım gibi, Sessizlik en güzel sestir duyan için dedi. Ayrıca takımın son dönemdeki disiplinsizliğine dikkat çekti. Bu sessizlik sezon sonu istifa çığlığına dönüşmez umarım.





2 yorum:

  1. baros itiraz ettiği her iki pozisyonda da haksız. boynuna sarılıyor dediğin pozisyonda baros topa neden hiç bakmıyor da rakibini kesip kambura yatıyor.

    selçuk'un penaltı beklediği pozisyonda selçuk kendisine hiç yakışmayan bir şekilde darbe almış gibi davranıyor. oysa temiz topa müdahele.

    senin "itişme" deyip küçültmeye çalıştığın pozisyonda elmander deniz'in aşiline bile isteye, -kendisinin ayağına yanlışlıkla basan deniz'in özür dilemiş olmasına rağmen- kalleşçce basıyor.

    ilker meral kötü maç yönetti. özellikle kırmızı sonrası galatasaray lehine verdiği kararlar klasik büyük takım içeride maçı kararlarıydı.

    ilker meral'e teşekkür etmeniz gerekirken insaf.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Beğen