22 Ekim 2011 Cumartesi
Acımız Kalbimizde
Millet olarak zor günler geçirdiğimiz şu dönemde açıkçası insanın pek futbol konuşası gelmiyor. Bir kez daha ölen şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlara sabır ve baş sağlığı diliyorum.
Maça gelecek olursak, Engin ve Kazım'ın eksikliğinde Fatih Terim Aydın sürprizi ile çıktı maça. Aydın 2006'da attığı gole lanet ettiriyor, Galatasaray forması ile bu son maçı olur umarım dedirtiyor artık. Bir insan yeteneğine ve kendine bu denli ihanet edemez. Takım olarak iyi değildi Galatasaray ama Aydın hiç sahada yoktu. Türkiye'de alıştığımız üzere Antalyaspor oynamak değilde, oynatmamak adına çıkmıştı maça. Henüz tam olarak hazır olmamasına rağmen, Selçuk ile uyumu ön planda olan ve orta sahada çok iyi işler yapan Engin'i fazlası ile aradık. Sezon başından beri eksikliğini hissettiğimiz 'oyun kurucu' - 'yaratıcı oyuncu' eksikliğinin hat safhada olduğu maçta, Kazım'ın da yokluğu eklenince Galatasaray maçı 2-3 pozisyon ile bitirdi. Kapanan, alan daraltan takımlara karşı kilidi açabilmek önemli bir meziyettir ama Galatasaray bu kilidi açamadı. Defansif anlamda rakibe ciddi gol pozisyonu verilmemesi tabii ki önemli ama ofansif anlamda bu denli etkisiz kalmak halen takımdaki en önemli problemlerden birisi. Birde üstüne özellikle ilk yarıda hakemlerin ilginç kararları da eklenince içinden çıkılmaz bir hal aldı maç. İlk yarıda önemli 2-3 atak kesildi, kart çıkması gereken çoğu pozisyonda faul bile çalınmadı. Korner atışında, Melo'yu kündeye getirip yere indiren Musa'nın pozisyonunu da unutmamak gerek. Hakem'in arkasına sığınmak doğru değil ama hatalarda görmezden gelinmeyecek gibi değil. İlk yarı sakatlanarak oyundan çıkan Baros'un sağ dizinde zorlanma tespit edildiği, Gaziantep maçında oynayıp oynayamayacağı pazartesi günü belli olacağı açıklandı. Baros'un çıkması, Sercan'ın girmesi ile bir ara çift forvet gibi oynadık ama pozisyon yaratamadıktan sonra 2 forvetle oynamanızın bir anlamı kalmıyor.
Eboue'nin iyi niyetli olduğundan şüphe yok ama kendi mevkisinde oynamadığı zaman pek verim alınamayacağını bir kez daha gösterdi. Riera yetenekli ama halen hazır değil. Ne yapması gerektiğini biliyor, çekinmiyor, deniyor ama artık hazır olma zamanı geldi. Kalesinde en tehlikeli pozisyonu maçın son dakikasında gören Muslera, kalitesine yakışır bir kurtarış yaptı. Bu arada Deniz Barış iyi bir futbolcu olmadığı gibi, iyi bir tiyatrocu da değil.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder