18 Ekim 2011 Salı

Günlerden Galatasaray







Engelsiz Aslanlar'ın dünya şampiyonu olduğu, üstüne kadın basketbolda Fenerbahçe'yi yenip Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazandığımız günde Lig'in önemli takımlarından Bursaspor ile önemli bir maç vardı. Bursaspor maçında Galatasaray, gece ile gündüz gibiydi. Hava buz gibi olmasına rağmen 35 bin taraftar önünde Bursaspor'un pozisyonu ile başlayan maçta ilk yarı etkili olan taraf Galatasaray'dı. Basan, pres yapan, topla daha çok oynayan, oynamak isteyen taraftı. Gerçi 2 Milli maç oynanan Arena'da zemin rezalet durumdaydı. O zeminde değil futbol oynamak, yürümek bile zordu. İlk yarıda ayakta kalabilen takım Galatasaray'dı. Baskı sonuç getirdi, geldiği günden bu yana futbol oynamak istediği çok belli olan Engin Baytar, Bursaspor defansını karşı tek başına yararak Elmander'e harika bir asist yaptı. Engin'in çalışma azmi ve hırsı takdire şayan ama ne yazık ki maçta sakatlandığı için 2 hafta oynayamayacak. Galatasaray'ın baskısı hakemleri rahatsız etmiş olacak ki, Kazım'ın atağı kesildi üstüne Eboue'nin net penaltısı verilmedi ve 2-0, 3-0 bitebilecek devre 1-0 Galatasaray'ın üstünlüğü ile sona erdi. 


2. yarıda, ilk yarının aksine daha kötü bir Galatasaray vardı. Daha agresif ve risk alarak oynayan Bursaspor'a karşı 1-0'ı koruma içgüdüsü ağır bastı. Kazım gibi Engin'in de sakatlanıp yerini eski Bursasporlu Sercan'a bırakmasının payı vardı tabii. Bursaspor yüklendikçe golün geleceği barizdi çünkü, Galatasaray izlemekle yetiniyordu. Sercan için ilginç bir maçtı ve kesinlikle ''ilginç'' şeyler oldu. Durum 1-0 iken ceza sahasında yatan bir Galatasaraylı oyuncu vardı, top oyundaydı ve Bursaspor pres yapıyordu. Sercan, sol kanatta topu uzaklaştırmak için taç yerine kornere attı. Bu kornerde de ön direğe hareketlenen Serdar skora eşitliği getirdi. Lig'in başından beri duran toplardan kendine ciddi katkı sağlayan Galatasaray, bu sefer silahı ile vuruldu bir nevii. Golü yedikten sonra, fazlası ile etkisiz olan Riera'nın yerine oyuna giren Baros, Samsunspor maçındaki gibi Sercan'ın sihirli topuk pasıyla başlayan tek toplarda Elmander'in pasında topu ağlara göndererek skoru belirledi. Golden sonra takımın ve yedek kulübesinin sevinci görülmeye değerdi. Özellikle de içimizden biri olan Hasan Şaş'ın. Baros, kariyerindeki 99. golünü bu şekilde kaydetti. Bu maçtan önce Milli Takım'da ıslıklanan, Galatasaray'da ki geleceği ile ilgili türlü spekülasyonlar çıkan Baros, attığı bu gol ile hem kendi rahatladı, hem de bizi rahatlattı. Antalyaspor maçında dalya için görev bekleyecek. Güzel başlayan gün güzel bitti. 6. haftası geride kalan Lig'de, kendi evinde puan kaybetmeyen tek takım Galatasaray. Elmander'e de değinmek gerek. 1 gol 1 asistlik performans ile galibiyette kilit isimdi. İsveç ile maçlara çıkmasına rağmen, bu maçta da en çok koşan isimlerdendi.


Son yıllarda özgüven sorunu yaşadığı çok belli olan Galatasaray, üst üste gelen galibiyetlerle bu süreci atlatmayı hızlandırıyor şüphesiz. Bu arada belirtmeden geçemeyeceğim, sarı formalar gerçekten çok güzel.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Beğen