8 Ekim 2011 Cumartesi

Yarım Doz









Türkiye'nin Almanya'yı yeneceğine Türk futbolseverler gibi Hiddink'te inanmıyordu açıkçası. O Türkiye adına bir şeye, bir şeylere inanıyor mu bilmiyorum ama benim Hiddink'e inanmadığım bir gerçek. Kadro seçimleri ve sahadaki oyun, daha doğrusu olmayan oyun göz önüne alındığında ortada inanılacak bir şey de olmuyor. Özellikle kadro seçimleri ciddi anlamda kötü bir şaka. Milli takıma oyuncu çağırırken, tecrübeli oyuncular dışında form durumu yüksek, takımlarında sürekli ilk 11 başlayan oyuncuların çağrılması normal.  Ama bizde kadrolar artık ezber oldu. Oğuz Çetin'in Milli takıma bu kadar zarar verip, üzerine para alması bir diğer kötü şaka.


Oynayıp, oynamayacağı neredeyse maçın önüne geçen Mesut'un yedek başladığı maçta Hamit'in pozisyonu ile heyecanlandık ama Hamit beklediğimiz vuruşu yapamadı. Almanya ilk yarı itibari ile topla oynama oranını bir ara %65lere çekmesine rağmen onlardan daha organize 1-2 atağımız oldu. Selçuk'un kaçırdığı pozisyondan sonra futbolun 'atamayana atarlar' kuralı işledi ve sadece 10 saniyede, 2 pas yaparak gol attı Almanya. Göstere göstere, ders niteliğinde gol atmak böyle bir şey olsa gerek. Neuer adeta 'top nasıl oyuna sokulur' dersi verdi. Gomez ise bire birde Servet'i bakkala göndererek attı golünü. Almanya gibi bir takıma karşı yakaladığınız bu pozisyonları gol yapacaksınız. Yoksa yenilmeye mahkumsunuz. 


İlk yarının ardından utanç verici bir ikinci yarı başladı. İlk yarıda yakaladığımız pozisyonların baş aktörlerinden olan Selçuk'u oyundan aldı Hiddink. Gökhan Töre'nin girmesinde bence sorun yok ama Selçuk'un çıkması, orta sahadaki son kalenin de yıkılıp, zaten Almanya kontrolünde olan orta sahayı tamamen onlara teslim etmek oldu. Maç boyunca, özellikle ikinci yarı Türk milli takımı bizim gibi Alman oyuncuları izledi. Özellikle bir dönem o kadar ezdiler ki orta sahada, hakikaten bu kadar korkak futbol karşısında insan sinir hastası olur. 19 yaşındaki Götze adeta dalga geçti defansımızla.Jose Mourinho'nun Schweinsteiger'i transfer etmek istemesine şaşırmamalı keza, üstün Alman teknolojisi bir dinamo gibiydi. Bir orta saha oyuncusu daha ne yapabilir diye düşünüyor insan izlerken. Almanya'nın ilk golünde ki gibi, ikinci golde de Neuer'in başlattığı atakta Götze'nin pasında Müller düzgün bir vuruşla farkı ikiye çıkarttı. 


2-0'dan sonra zaten olmayan sistemimizle bilinçsizce çıktık, sağdan Gökhan'ın ortasına iyi koşu yapan Hakan'ın vuruşu ile fark 1'e indi. Ama işin ilginci 50 bin taraftarı önünde oynayan, Almanya gibi bir takım karşısında durumu 2-1'e getirip beraberliği yakalamak için halen zaman varken o kadar bitik bir haldeydik ki Almanya penaltı yaptırıp cezayı kesti ve maçın skorunu belirledi. Almanya'nın 'uslu durun istediğimiz zaman gol atarız' halleri gerçekten çok üzücü. 8'de 8 yaparak finalleri garantileyip, nispeten yedek ağırlıklı çıktıkları maçta bizi yenmeleri için yarım doz yetti. Yarım doz bu acizliği getirdi.  Bu şekilde bile bu kadar iyiyken tam kadro, full konsantre bir maçta neler yapabilirler hayal gücünüze kalmış. Biz ise sadece yarım saat dayanabildik Almanya'ya. İlk yarıda yakaladığımız pozisyonları gol olarak değerlendirmiş olsak, Almanya mutlaka 2. yarıda acısını çıkartırdı. Grubun diğer maçında Belçika, evinde Kazakistan'ı 4-1 yenerek sıralamada bizim önümüze geçti.




Almanya fiziki açıdan müthiş durumda ve gerçek bir takım gibi oynuyorlar. 60'dan sonra bizim oyuncuların diller dışardayken, onlar 90. dakika da halen deli gibi depar atıyorlardı. Bizim bütün maç yaptığımız, yapmaya calıştığımız pasları Almanlar bizim ceza sahasında yaptı diyebiliriz. Maç sonu saçmalayan Hiddink'ten sonra Hamit mükemmel açıklamalar yaptı ve aslında herkesin bildiği ama özellikle sözde futbol adamlarının söyle(ye)mediği şeyleri söyledi. Azerbaycan'ı yeneceğimiz garanti gibiymiş gibi herkesin derdi Almanya'nın Belçika'yı yenip yenmeyeceği. Biz Azerileri yenemedikten sonra Almanya Belçika'ya 10 tane atsa ne yazar. Biz Azerbaycan'ı yener, Almanya'da Mesut'un golü ile Belçika'yı yenip bizi play-off'a gönderirse çok ilginç olur.




Bu arada gecenin özeti,



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Beğen