19 Eylül 2012 Çarşamba
Real Madrid 3 - Manchester City 2 | Futbol Bu!
La Liga'ya son yılların en kötü başlangıcını yapan ve daha şimdiden Barcelona'nın 8 puan gerisine düşen son şampiyon Real Madrid, İngiltere şampiyonu Manchester City karşısına sürpriz bir kadro ile çıktı. Mourinho'nun Sevilla maçından sonra yaptığı açıklamalardan sonra pek de sürpriz diyemeyiz aslında. Öyle ki, Real Madrid'in yedek kulübesinin değeri 205 milyon Euro'yu. Ramos (27), Kaka (65), Benzema (35), Mesut (18), Coentrao (30) ve Modric (30).
Çıkan kadro iç saha değilde daha çok deplasmanda sahaya sürülecek gibiydi. Essien, Khedira ve Alonso üçlüsü rakibi durdurmada ve preste etkili olabilirdi ama ofansif anlamda özellikle yaratıcılık konusunda yeterli olmayabilirdi ki, öyle de oldu. Sadece Di Maria ve Ronaldo ile ilk yarı etkili olamayan bir Real Madrid vardı. Manchester City ise ilk yarı rakip kaleye ilk yarının son anlarında gidebildi. Net pozisyonları da yoktu. Nasri'nin sakatlanıp çıkması da onları etkiledi. Real Madrid'e karşı koymaya çalıştılar sadece.
İkinci yarı başladığında ziyafette başladı. İki takımda daha fazla adamla saldırdı. Son yarım saatte iki takımda değişiklik haklarını ofansif anlamda kullanınca maç çok hareketlendi. Özellikle Real Madrid'de Mesut, Modric ikilisi Madrid'i ileride rahatlattı. City'nin forveti çiftlemesi, Toure'nin adeta yoktan var ederek sonradan oyuna giren Dzeko'ya asisti görülmeye değerdi. Bu gol Madrid'i iyice ateşledi. Maçın başından beri Ronaldo gibi sürekli kaleyi yoklayan Marcelo, harika bir golle maça hemen dengeyi getirdi. Sonrasında Kolarov'un attığı gol ve Benzema'nın kontrolü, dönüşü ve kalite kokan vuruşu ile tekrar maça gelen denge ile maçı izleyenlerin heyecanı ve keyfi de katlandı.
Maçın başında Hart'ı fazlası ile zorlayan ve son dönemde futbolu dışında gündeme gelen Ronaldo, bu sefer Hart'ı avladı ve skoru belirledi. Uzun süredir bu denli heyecanlı, zevkli ve güzel bir maç izlememiştik. Halbuki ilk yarıyı izleyenler beğenmeyip kanalı değiştirmiş bile olabilir. İlk yarı ile ikinci yarı arasında akla kara kadar fark vardı. Real Madrid'in 3 puandan çok galibiyete, hele ki böyle bir galibiyete ihtiyacı vardı. Çünkü geçen sene rekor gol ve rekor puan ile şampiyon olan takımdan yeller esiyordu. Mourinho, ortada bir 'takım' olduğundan bile şüpheliydi. İlk yarıda kadro gereği fazla organize olamadılar ama ikinci yarı özellikle değişikliklerden sonra takım rayına oturdu. Mükemmel bir ikinci yarı izledik. İki takımda izleyenlere istediğini verdi.
Gidiyor derken dönen maçın yorumu da Jose Mourinho'dan geliyor; ''Takımın DNA'sı geri geldi''. Real Madrid bu galibiyetle Şampiyonlar Ligi'nde 100. galibiyeti elde eden ilk takım oldu. Üçüncü golden sonra Jose Mourinho'nun sevinci görülmeye değerdi.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder