Şampiyonlar Ligi sonrası, Milli Takım öncesi oynamak istenmeyecek deplasmanların başında geliyordu Kayserispor. Türkiye'de meşhurdur; Avrupa başarısı sonrası basın tarafından verilen gaz ile rehavete girilir. Fatih Terim'in cezası olan son 2 maçta Galatasaray gol atamamış ve 5 puan kaybetmişti.
Bu denli zor ve önemli bir maç öncesi Real Madrid'in Mallorca'yı 5-2 yendiği maçı izleyen Fatih Terim'e adeta iade-i ziyaret yaparcasına Jose Mourinho da Kayseri'ye maçı izlemeye geldi. Bu durumda maç daha da önem kazandı.
Schalke maçıyla iyi sinyaller veren 4-3-1-2 sistemini bu maçta da gördük. Galatasaray maça mükemmel başladı. Üçüncü dakikada Sneijder'in golüyle öne geçen Galatasaray, Drogba'nın direkten dönen şutu ve Burak'ın net pozisyonuyla maçı 10 dakikada bitirme noktasına gelmişti ki zaten maç ilk yarı bitti. Burak'ın golleri skoru belirledi. Bobo'nun atılmasıyla da Galatasaray çok rahatladı.
Schalke maçıyla geçen sezondan esintiler sunan Eboue ve Melo'nun bu maçta da performansları sevindirici. Özellikle Melo bu maçta orta sahadaki presi ve baskısı dışında geçen seneki gibi dikine topla ilerlemesi, oyun kurma işinde de inisiyatif alması orta sahayı rahatlatıcı oluyor. Burak'ın attığı ikinci goldeki paslaşmalar bunun göstergesi. İlk golde Drogba'nın topu taşıması, ortası, Selçuk'un topu kafa ile Sneijder'e indirişi de görülmeye değerdi.
Drogba, hem Galatasaray hem de Burak için çok önemli bir hale geldi. İnanılmaz mücadelesi ve zekasıyla farkını ortaya koyuyor. Gol atmıyor gibi görünebilir ama neredeyse bütün gollerde ve ataklarda aktif şekilde var. Sneijder sisteme ve takıma uyum sağladıkça performansı daha da yükselecektir. Ligin sonuna doğru ikisine de çok ihtiyacımız olacak.
Puan kaybından korktuğum bir deplasmanda bu denli güzel oyun ve 3 puan güzel oldu. Buradan sonra İBB ve Mersin maçlarını üst üste içeride oynayacağız. Takımın sisteme alışması ve bireysel performanslar arttıkça, ilk yarıdaki oyun uzun vadeye yayıldıkça özellikle içerideki maçlarda takım bekleneni verecektir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder