14 Mart 2013 Perşembe

Schalke 04: 2 - Galatasaray: 3 | Korkunç Bişey!




Fatih Terim büyük adam. Şampiyonlar Ligi'nde 1-1'in rövanşında deplasmana çift forvet çıkıp rakibne oyununu kabul ettirdi. Özellikle ilk yarıdaki güzel oyun galibiyeti getiren taraf oldu. 

İlk maçta iyi oynayan rakiple beraber zeminle de baş etmek zorundaydı Galatasaray. Güzel zeminde, iyi konsantre olunca neler yapabildiğini görebildik takımın. Yenilen gole kadar (ki gol öncesi hem uzaklaştırılabilirdi hem de Drogba'ya net faul var) 3 net pozisyon söz konusu. Yenilen golden takımın fazla etkilenmeyip oyununa devam etmesi ve Hamit'in şanssızlığını kırdığı mükemmel gol ile maça dengenin gelmesi, topun nispet yaparcasına direğe çarpık içeri girmesi çok güzeldi. Derken Riera'nın müdahalesi ile rakip sahaya açılan topu Burak'ın müthiş takibi, koşusu, topu önüne alışı ve vuruşu safkan bir forvet golüydü.

İlk yarıda iyi oyun 2-1'lik skor çok güzeldi. İlk maç itibari ile gol atmak zorunda olan taraf Galatasaray'dı ve golleri atmıştı. Bu sefer gol atmak zorunda olan taraf Schalke takımıydı. İyi de geldiler Galatasaray'ın üzerine, 2-2'yi de buldular. Muslera'nın harika performansı skoru korurken Umut'un golü ile çeyrek final geldi. Üçüncü gol öncesi Muslera'nın topu hemen oyuna sokması, Selçuk'un mükemmel pası ve Umut'un golü bu harika maça harika bir kapanış oldu.

Maç öncesi taktik, diziliş vb çok konuşuldu çünkü son 4 maçta Galatasaray 4 farklı diziliş ile sahadaydı. Bir arayış içerisinde olunduğu bariz ama ikinci yarı Melo'nun üçüncü bir stoper gibi oynaması, Drogba'nın zaman zaman geriye gelip top çıkarması, çizgide rakibi kovalaması, Selçuk'un iki tarafa da yardım etmeye çalışması saha içinde sürekli değişen bir dizilişin parçasıydı.

Muslera gerçekten büyük bir nimet. Satma fikri varsa eğer unutulmalı. Aslan parçası Semih, Draxler'dan kafasına aldığı darbeden sonra bile ceza sahasına girmeye, top dönerse uzaklaştırayım diye uğraştırmaya çalışıyor. Soy adını hak edercesine Kaya gibi Allah'a şükür bir problem çıkmadı. Eboue özellikle ilk yarı çok iyiydi. Bu oyununu artık uzun vadeye yaymalı. Maç öncesi sakatlığı bulunan Dany de iyi mücadele etti.

Geçen hafta Gençlerbirliği maçında 2 topu direkten dönen ve bu sezon direklerden çok çeken Hamit, bir nevi intikamını da almış oldu. Selçuk gene çok iyiydi. İki asisti ile (toplamda 5) Şampiyonlar Ligi'nin en çok asist yapan 5 oyuncusundan biri konumunda. Sneijder iyi mücadele etti. Gole yaklaştığı şutları var. Şampiyonlar Ligi'nde yüksek tempoda 90 dakika çıkarması için oynamasına ihtiyacı var. Aynı Drogba gibi. Drogba'ya Parçalı çok yakışıyor. İkinci yarı biraz oyundan düşer gibi oldu ama her ihtimale karşı oyundan almadı Fatih Terim. Pasları, şutları, topu ileride tutması, indirmesi ve mücadelesi ile bambaşka bir oyuncu. Amrabat değişikliği doğruydu belki ama Amrabat doğru oyuncu mu halen düşündürücü. Girer girmez sol çaprazdan vurduğu şut taça çıktı. Bir başka pozisyonda da Drogba'nın harika pasında şut çekmek yerine arkaya bıraksa Burak bomboş pozisyondaydı.

Ve Burak, attığı gol ile Şampiyonlar Ligi'nde toplam gol sayısını 8'e çıkarttı ve gol krallığında zirvede. Bir Türk takımı adına, Şampiyonlar Ligi'nde en çok gol atan oyuncu oldu ve (Chamakh'a ait olan) Şampiyonlar Ligi'nde üst üste 6 maçta gol atma rekorunu egale etti. Umarım her kulvarda böyle devam eder.

Fatih Terim'in de dediği gibi Galatasaray turu hak ederek kazandı. Hedef gruplardan çıkmaktı. Çeyrek Final mükemmel bir başarı ve Burak'ın da dediği gibi, buradan sonra kim gelirse gelsin Aslanlar gibi mücadele edeceklerdir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Beğen