25 Kasım 2012 Pazar
Elazığspor 0 - Galatasaray 1 | Olaylar Olaylar
Bu maçtan bahsetmek için İsmail abi karakteri ile diller pelesenk olan 'olaylar olaylar' söz öbeğini kullansak yanlış olmaz sanırım. Takımlar için Avrupa Kupası öncesi ve sonrası sıkıntılı geçer. Bu geçiş süreci Galatasaray adına daha zor oluyor. Elazığspor gibi düşme korkusu yaşayan ve puana ihtiyacı olan takımlar her zaman tehlikelidir. Dün de tehlikeli oldular.
Galatasaray'ın Eboue(dinlendirildi), Hamit(ufak sakatlığı vardı), Selçuk(cezalıydı) ve Burak'tan yoksun çıktığı çok ilginç bir maç izledik. İlk yarı itibari ile orta alanda top kazanma-kaybetme oyunu yanı sıra kendi oyununu rakibe kabul ettirme ile geçti. Zevksiz geçen ilk yarı insanın uykusunu getirdi. Rakip kalede ciddi gol pozisyonuna girilemezken, ileride çoğalamayıp forvetleri de besleyemeyince çok etkisiz kaldı Galatasaray.
İkinci yarıda Aydın'ın girmesi ile rakip kalede daha etkili bir Galatasaray izledik. Son maçlardaki iyi formunu bu maçta da sürdüren Riera'nın harika ortasında maçta iyi işler yapan Yekta'nın gelen golü nefes aldırdı. 1-0'dan sonra Yekta, Umut ve Emre Çolak'ın çok net pozisyonları değerlendirememesi oyunun kopmamasına neden oldu. Bilica'nın pozisyonunda verilmeyen penaltıyı da unutmayalım. Golden sonra girilen pozisyonlar sonuçlanmayınca Elazığspor'un direnci arttı. Galatasaray kaçırdıkça Elazığspor'da gelmeye başladı. Sinan ve Serdar'ın girmesi ile sağ kanadı çok etkili kullandılar.
Dakikalar 90'ı gösterdiğinde topla birlikte ceza sahasına giren Serdar, Muslera'nın müdahalesi ile yerde kalınca önce penaltı, sonra da kırmızı kart kararı çıktı. 3 oyuncu değiştirme hakkı dolduğu için kaleye Melo geçti ve Melo, Göksu'nun penaltısını kurtardı. Galatasaray'ın Elazığspor'u yenmesi çok önemli bir şey değil. Ne kadar hak etse de yenememiş olsaydı gene çok önemsenmezdi. Ama Melo'nun son dakikada penaltı kurtarması bu maçı unutulmaz kıldı.
Çok uzun bir süre sonra forma giyen Sabri'yi açıkçası beğendim. İyi işler yaptı. Özellikle takımı atağa çıkarmada etkili oldu. Eboue'nin formsuzluğunu ve Afrika Kupası'nı göz önüne alacak olursak, rotasyonda Sabri'den daha çok faydalanacağız gibi. Yekta da bir diğer iyi performans gösteren isimdi. Orta sahada çok savaştı ve sürekli rakip sahayı ve kaleyi zorladı. İleriye koşuları ile tehlikeli oldu ama savunma anlamında daha dikkatli olmalı. Elmander ve Umut ikilisinde düşüş var gibi görünüyor ama böyle görünmesinin en büyük nedeni yeterli anlamda top almamaları. Geriden iyi beslenmiyorlar. Elmander'in biraz daha zamana ihtiyacı var. Aydın girdikten sonra sağ kanatta etkili oldu, iyi işler yaptı. Ama çok istikrarsız bir oyuncu. İyi performans gösterdiği maçlardan sonra güvenip ertesi hafta ilk 11'e yazamıyorsunuz. Engin daha iyi olacaktır.
Amrabat ve Emre için de söyleyeceklerim var. Emre gittikçe Arda'nın ayrılmadan öncesi haline benzemeye başladı. Aşırı derecede laubali oynuyor. 2'ye 4 yakalanan bomboş pozisyonda maçı o an bitirebilecekken laubaliliği ve ciddiyetsizliği yüzünden sıkıntıya girdi maç. Melo, penaltıyla beraber Emre'yi de kurtardı. Amrabat da aynı şekilde şımarık oynuyor. Kafası estiğinde şut çekiyor, canı istediğinde pas atıyor (daha doğrusu atmaya çalışıyor). Bir de bodoslama geriye attığı riskli paslar var ki bir gün başımız fena yanacak. Tamam kendini pozisyona sokma ve topu rakip kaleye taşımada başarılı ama son tercihleri bu denli hatalı oldukça yaptıklarının bir yararı olmuyor.
Galatasaray kötü oynasın, maç kaybetsin ama bu denli ciddiyetsiz ve laubali olmasın. Maçı kazanmak güzel ama son dakikada yaşanan kabusun etkisinin artmasının nedeni de kaçan pozisyonlar ve ciddiyetsizlik. Melo'yu bu sezon çok eleştirdim. 3 ay tatil yapıp kendini ağırdan sattı. Takıma geç katıldı, çoğu maç sahada yok gibiydi ama son bir kaç maçtır kıpırdama var. Bu maçta kurtardığı penaltı ekstra moral ve motivasyon olacaktır ona. Sonuçta artık Elazığ Panteri.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder