17 Kasım 2012 Cumartesi

Galatasaray 1 - Karabükspor 3 | Prova




Sonda söylenmesi gerekeni başta söyleyelim; Karabükspor maçı kazanmayı sonuna kadar hak etti. Hafta içi malum trafik sıkıntılı ve yoğun bir de metro çilesi var. Ama maçın başından itibaren Karabükspor, Galatasaray'ın özellikle sol kanadını otobana çevirdi ve fazlası ile pozisyon buldu. Galatasaray bu hali ile kiminle oynarsa oynasın gol yememesi mucize olur.

Hakan Balta ve Eboue oyunun iki yönünde de çok kötü. Karabükspor çok doğru ve hızlı şekilde kontralar yaptı. Hakan ve Eboue ne savunma anlamında başarılıydı ne de hücum anlamında. Geçen sene bire birde etkili olan, adam geçip gol atan, attıran Eboue adeta futbolu unutmuş. Hakan Balta kaldığı yerden formsuzluğuna devam ediyor. Cris-Dany ikilisi patlamaya hazır bomba. Özellikle Dany'nin oyun kurma çabaları komik olmaya başladı. İnanılmaz yanlış tercihler yapıyor. Neredeyse ligin ortasına gelinmesine rağmen halen geçen seneki formuna kavuşması beklenen Melo, orta sahada ileriye mi yardım etsem, geriye mi diye tereddütte kalan Selçuk, sürekli kendi etrafında dönünce bir iş başardığını, büyük futbolcu olduğunu sanan Emre ve takımda ciddi anlamda risk almaya çalışan nadir isimlerden olan istikrarsız Hamit.

Galatasaray tek tek değil takım olarak çok kötüydü. Ama bu Karabükspor'un çok iyi mücadele ettiğini ve maçı kazanmayı hak ettiği gerçeğini değiştirmiyor. Teknik direktör değişimleri Türkiye'de iyi sonuç veriyor genellikle. Mesut Bakkal'da bu maçta bunun örneğini verdi. Geçen haftaki kritik galibiyetten sonra iyi oyunla Galatasaray galibiyeti nefes aldırdı. Mehmet Yıldız, İlhan, Ahmet İlhan, LuaLua(maçın adamı) gibi hızlı ve diri oyuncular sürekli Galatasaray defansının arkasına sarkıp, kötü savunmadan çok iyi yararlandılar. 3 gol attılar ama net kaçan 2-3 pozisyon daha var. Mehmet Yıldız'ın, Elmander gibi geriye gelip top alma, top saklama ve arkadaşlarını pozisyona sokma özelliği var ve bunu iyi uyguladı. Orta sahada dönen topları kazanmaları ve Melo'nun formsuzluğundan çok iyi faydalandılar.

Galatasaray ise genel sıkıntısı olan 'bal yapmayan arı' durumu devam etti. Topla oynuyor, baskı kuruyor ama organize atak yok. Kanatlar işlemiyor, ortada tam anlamıyla topla ilerleyip adam eksiltebilen yok. Geriye de sürekli forvete top şişirmek kalıyor. Onda da rakip savunma hata yapacak da forvetleriniz gol atacak. Galatasaray'ın bu sezon yediği gollerin çok büyük bir çoğunluğu neticelendirilemeyen ataklar sonucu geldi. Değerlendirilemeyen atak ya da kaptırılan top sonrası geldi goller. Bu hastalık devam ederken artık Fatih Terim'in neşteri vurması gerekli. 4-4-2 sisteminde Melo'nun formsuzluğu Galatasaray'ı fazlası ile etkiliyor. Orta saha etkisizleşince rakip çok rahatlıyor. 

Derbi ve Avrupa maçları öncesi klişe olarak nitelendirilen 'prova'sını çok kötü yaptı Galatasaray. Akıllar o maçtaydı klişesinin de olup olmadığını Salı günü göreceğiz. O maç çok daha farklı olacaktır. Olmalı da...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Beğen