23 Nisan 2012 Pazartesi

Galatasaray 1 - Fenerbahçe 2 | Kural





Bir çok şeyin büyük anlamda sonlanabileceği, bir nevi lige noktanın konulabileceği maçta Fenerbahçe deplasmanda Galatasaray'ı 2-1 yenerek lige virgül koydu diyebiliriz. Puan farkı ikiye düştü. Maçta kontrolün bizde olması beklenen bir şeydi ama Fenerbahçe iyi kapanıp orta sahada top tutmaya çalıştıkça ve buna biraz şans, biraz da son vuruşlardaki beceriksizlikte eklenince skor olarak bu sezon alıştığımız baskılı Galatasaray etkili olamadı. Necati ile kaçırdığımız pozisyondan sonra Fenerbahçe'nin ilk atağında Alex'in Ziegler'i kaçırması ile öne geçtiler. 1-0'dan sonra Baroni'nin pozisyonu dışında pozisyonu olmayan bir Fenerbahçe vardı. Galatasaray her iki kanattan da gelmeye çalışıyordu. Yalnız sinir bozucu olan beklerin ve kanat oyuncularının çizgiye inmek yerine sürekli yan pas-geri pas yapmasıydı ki, bu oyunun sıkışmasına neden oldu. Oyunu açmak için kanatlara geç inince, uzaktan şutlar denemeyince Galatasaray'ın baskısı da geçikti ve ilk yarının sonlarına doğru geldi. Elmander, Melo, ve Necati ile net pozisyonlardan faydalanamadık. Bunda biraz Volkan'ın başarılı performansı, biraz da son vuruşların etkisizliği neden oldu.


İlk yarı aynı skorla bittiğinde topla daha çok oynayan, pozisyonlara giren bir Galatasaray vardı ama Fenerbahçe'nin ilk atağında golü bulması ve hakemin komik faulleri stresi arttırdı. İkinci yarıda daha iyi bir Galatasaray, oyunu rakip sahaya yıkan, daha çok basan ve savaşan bir takım görüntüsü vardı.  Aydın'ın sonradan oyuna girmesi sağ kanatta da etkili olmamızı sağladı. Nitekim duran toptan da olsa beraberlik golü geldi. Bu sezonun en iyi isimlerinden Selçuk duran toptan çok şık bir gol ile eşitliği getirdi. Maçın kırılma anıda golden hemen sonra oldu. Çünkü 3 dakikada 3 net pozisyon kaçırdık. Soldan Engin'in ortasına hareketlenen ve boş kalan Aydın iyi vurdu ama Volkan'ın üzerine vurunca net gol kaçtı.  O ara ikinci golü atsak o baskı ve o tribün ile gerisi çok rahat gelirdi. Fenerbahçe ilk yarıda olduğu gibi ikinci yarıda da bir kez geldi. Alex'in yerine giren Stoch durumu 2-1 yaptı ve maçın skorunu belirledi.

Bu baskıya, bu kadar net pozisyona rağmen yenilmek elbette ki üzüyor insanı ama bu sezon oynanan 3 Fenerbahçe maçında da oyun olarak rakibi ezdiğimiz bariz bir gerçek. Fatih Terim kariyeri boyunca bir çok maçı berabere bitirme şansı varken kaybetti. Beraberlik için oynamadı hiçbir zaman. Bu maçta da aynısı oldu. 1-1 olduktan sonra istese takımı tamamen çıkartmaz, belki 4-5 net pozisyon bulmaz ama rakibe de pozisyon vermezdik. Futbolun yazılı olmayan kurallarından biri işledi dün gece. Atamayana attılar. Puan farkı 2'ye indi ve psikolojik açıdan Fenerbahçe daha iyi durumda. Necati geldiğinden beri iyi işler yaptı ama büyük maçların hiçbirinde yok. İkinci yarıya direk Baros değişikliği ile başlasak belki çok farklı olurdu. Selçuk için fazla bir şey söylemeye gerek yok. Oyunu iki yönlü oynamaya çalışıyor, oyun kuruyor, duran top kullanıyor, insiyatif alıyor, her şeyi yapmaya çalışıyor. O çok konuşulan 'futbol adaleti' olsaydı gerçekten zaten başka şeyler yazıyor, konuşuyor olurduk. Olsun, hayat bile adil değilken futbolun olmasını beklememek gerek. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Beğen