Son haftalarda bariz bir şekilde formunu arttıran Aydın'ın oyuna girmesi ile, ilk yarıda iyi kullanamadığımız sağ kanattan ilk gelişimizde penaltı kazandık ve Selçuk'un golü ile öne geçtik. 1-0'dan sonra Ahmet İlkan, Busquets'i aratmayacak şekilde penaltı bekledi ama hakem yemedi bu oyunu. 10 kişi kalan rakip golün de etkisi ile iyi geriye yaslandı ve maçın başından beri uzaktan şutlarla yokladığımız Manisaspor kalesini Selçuk harika bir golle gene yıktı. Bu kadar uzaktan şut çektiğimiz bir maça, uzaktan gol yakışırdı. Necati'nin düşürülmesi ile bir penaltı daha kazandık ve penaltı kazandığımız ilk anda staddaki taraftarlar gibi benimde aklıma ilk Muslera geldi. Taraftarın isteği ve Fatih Terim'in de izni ile Muslera 40 yıllık penaltıcılara taş çıkartırırcasına ters köşeye bıraktı topu. Hem farkı 3'e çıkardı hem kariyerinde ilk kez gol attı hem de bu sezon gol atmayan yabancı oyuncumuz kalmadı. Sonradan oyuna giren Baros da burnu kırık olmasına rağmen tekmeye kafa atarak skoru belirledi.
4-0 kazanıp normal ligi en yakın takipçimiz Fenerbahçe'nin 9 puan önünde lider bitirdik. Her ne kadar Manisaspor düşmüş olsa da iyi mücadele etti. Skor yanıltmamalı çok çok iyi bir oyun oynamadık. Uzaktan şutlarla etkili olduk, organize ataklarla rakip ceza sahasına inemediğimiz bir maç oldu. Bir ölçü olmamalı ama Süper Final için kesinlikle yeterli değil. Benim için maçın en önemli noktası Muslera'nın ligde 16 maç gol yemeyerek Galatasaray tarihine geçmesi ve Volkan Babacan'a karşı gol atmasıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder