Sizi bilemem ama ben de her çocuk gibi sokakta oynayarak başladım futbola. Okuldan geldikten sonra, akşama kadar maç yapılır, sanki Dünya Kupası finali oynuyormuşçasına her maçta müthiş bir azimle oynanır, büyük mücadeleler verilirdi. Tabii ki televizyonda izlenen maçlarda herkesin bir idolü olurdu. 90lı yıllarda çocuk olanlar için futbolu sevdiren şeylerden birisi de şüphesiz Captain Tsubasa animesiydi. Saha koş koş bitmezdi, maçlar çok uzun sürerdi ama dünyanın en güzel şeyi gibiydi. Normal hayatta olduğu gibi, Animede de herkesin bir idolü vardı. (Captain Tsubasa animesi ve mangası ile fazlası ile ilgilendim. İdolüm Alman oyuncu Schneider'di bu arada)
Tsubasa, Japonya'da çocukları futbola teşvik etmek için hazırlanan bir projeydi. Aynı çocuklara basketbolu sevdirmek ve basketbol oynamalarına teşvik etmek için hazırlanan Slam Dunk animesi gibi. 1981 yılında başlayan Captain Tusubasa serisi büyük yankı uyandırdı Japonya'da ve amacına ulaştı. Yetenek yanı sıra, takım olma duygusu ve özellikle öne çıkan her oyuncunun özel vuruşu olması, animenin hayran kaldığımız yönleriydi. Dünyaca ünlü Japon futbolcuların çoğu da, futbola başlama konusunda kendilerini teşvik eden şeyin Tsubasa animesi olduğunu kabul etmiştir. (Tsubasa halen manga olarak kötü şekilde de olsa devam ediyor ama biz onu güzel hali ile hatırlayalım)
Japonya'nın yetiştirdiği en iyi oyunculardan birisi şüphesiz Shunsuke Nakamura. Özellikle sol ayağı ile attığı frikik golleri ile ünlü. Manchester United'a attığı frikik golü halen hafızalarda. Japonya'da gerçekleştirilen bir denemede, topu sol ayağı ile 30 metreden hareket halinde olan bir otobüse göndermeyi başarıyor. Tsubasa ile yetişen bir nesil sonuçta. Şaşırmamak gerek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder