11 Ocak 2012 Çarşamba

Unutamam Seni




Bugün tam bir yıl olmuş. Mabedimizden, Ali Sami Yen'den ayrılalı, son maçımızı oynayalı. 11 Ocak 2011'de Türkiye Kupası maçında Beypazarı Şekerspor değildi rakibimiz. Ayrılıktı. Kazanmak, tur atlamak pek önemli değildi. Ne olursa olsun, kaç fark atacak olursan ol, maçı kazandığınız da ne ödül verirlerse versinler yetmezdi. Ali Sami Yen'de son maçtı. Yıkılacaktı mabed. Maç başladığında üçlü olmayacaktı artık. Eski açık 'Sarı' diyemecekti. Artık maç önceleri Ali Sami Yen sokakta 'muhabbet' olmayacaktı. Dünyanın en iyi takımlarını, oyuncularını ağırlamasına rağmen, hepsinin üzerine çöküp, maçı kazandırdığı çok olmuştu. Çok modern bir stad değildi. Üstü açılıp kapanmıyordu mesela. Ama, hayatın tam ortası Ali Sami Yen Kapalı'sı bir sis gibi çöküyordu rakibin üzerine. Koltukları açılır-kapanır değildi mesela. Gerek de yoktu zaten. Alttan ısıtmalı değildi. İyi de ne gerek vardı ki buna? Bütün Dünyanın kabul ettiği gibi, zaten Cehennemdi orası. Fazlası ile sıcaktı.

Ve yıkıldı mabed. Bizimle birlikte bir şeyler de yıkıldı. Evet TT Arena Dünyanın sayılı statlarından. Türkiye'nin de en modern stadı. Stadın içi ve dışı tam anlamı ile bittiğinde çok daha güzel olacak. Ama bir şey eksik orada. Adı konulamayan bir şey. Her Mecidiyeköy'den geçişte boğazlarda düğümlenen, anıları canlandıran, insanı hüzünlendiren bir şey. Adına ne derseniz deyin. Her gelen futbolcunun söylediği gibi, unutulmayacaksın Ali Sami Yen. İstesek de yapamayız zaten...

...
Ne ben seni unutabildim,
Ne bu derdimi uyutabildim;
Ne bu gönlümü avutabildim.
Unutamam seni,
Unutamam...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

Beğen